SOSYAL KELAM 1

SOSYAL KELAM NEDİR?


www.sosyalkelam.com




Sosyal kelam, kelam ilminin klasik-sistematik kelam ilminden destek alınarak güncellenmesi, çağdaş sorunlara kelam ilmi açısından yaklaşılmasıdır. Bu açıdan kelam ilminin önemli bir işlevi sekularizm, insan haklarının felsefi temelleri, çevre teolojisi gibi yeni konuları İslam inancı ve temel ilkeleri açısından incelemek; sistematik kelamı bu konulara taşımaktır.
Sosyal kelam, bu konuları kelam ilminin çeşitli aşamalarında (mütekaddimun dönemi, müteahhirun dönemi, şerh ve haşiyeler dönemi) ortaya konan yöntem ve yaklaşımlar, ispatlar, teviller ve ilkeleri yeniden ele alırken aynı zamanda günümüzde gelişen (siyaset, bilimi, sosyoloji, psikoloji, pedagoji, dil felsefesi vb.) beşerî bilimlerdeki verilerden de yararlanır. Bu bakımdan sosyal kelam, sistematik kelamın beşerî ilimlerle ilişkilendirilerek yenilenmesi işlevini görür.
Beşerî bilimlerle kelam ilminin ilişkilendirilmesi, yalnızca günümüzde ortaya çıkan kavramlar, öğretiler, fikirlerin tahkikini değil aynı zamanda sistematik kelamın meselelerini ve kavramların da yeni verilerle tahkikine hizmet eder. Örneğin, klasik kelamda iman tanımı ve bu tanımda önemli yere sahip iman-amel ilişkisinin tahlilinde çoğunlukla semantik yöntemine başvurulurken sosyal kelam, imanın tanımlanması, iman-amel ilişkisinin açıklanmasında din psikolojisinin verilerine de başvurma imkanına sahiptir.

























NEDEN SOSYAL KELAM?

Sosyal kelamın ne olduğu açıklanırken ona gerçekte ihtiyaç olup olmadığı da cevaplandırılması gereken önemli bir sorudur. Bu sorunun cevabı, sosyal kelam ile sistematik kelam arasındaki ilişkinin; sosyal kelamının amacının tespitine de katkıda bulunacaktır.
Sosyal kelama neden ihtiyaç olduğu sorusunu yanıtlarken öncelikle, günümüzde gelişen çeşitli beşeri ilimler ve felsefî görüşler ile kelam ilmi arasındaki mesafeye işaret edilmelidir. Kelamcılar, bu ilmin ortaya çıkış ve gelişim sürecinde İslam inancının tespiti, temellendirilmesi; şüphe ve itirazlara karşı savunusunun yapılması rolünü üstlenirken, İsevilik, Musevilik, Mecusilik gibi dinlerlere mensup bilginlerin teolojilerine, dehrîlerin görüşlerine, Yunan felsefesine ve zamanın düşünce havzasında yer alan inanç ve felsefelere yabancı değildi. Bugün de kelam ilmi, aynı özelliğini korumalı; çağdaş felsefelere ve beşerî bilimlere aşina olmalıdır. Bu durum, kelam ilminde yeni bir açılım ve genişleme demektir. Sosyal kelam, işte bu açılımı ifade etmektedir.
İkinci olarak, İslam’ın inanç ve esaslarının tespiti ve temellendirilmesi kadar, bunların topluma yansımalarının tespiti de önemlidir. Örneğin, tevhid inancının; tevhid-i rububiyet, tevhid-i uluhiyet; zatta tevhid, sıfatlara tevhid, fiillerde tevhid gibi çeşitli yönleriyle ortaya konması yanında bunun topluma nasıl yansıyacağının belirlemesi de aslında kelam ilminin işlevlerindendir.
Diğer yandan yukarıdaki soruyu çeşitli örnekler vererek yanıtlamak da mümkündür. Bu örneklerden biri, siyaset kelamıdır. Sistematik kelam, itikadi ve felsefi yönüyle siyaset konusuna yer vermiştir. “İmamet” başlığı altında yer verilen bu meselede, kelamcılar, bir devlet başkanı seçiminin gerekli olup olmadığı, bu gerekliliğin şer’î mi yoksa aklî mi olduğu; halife’de ve onu seçecek insanlarda hangi özelliklerin bulunması gerektiği; bi’atın mahiyeti, halifenin görevleri ve yetkileri; onun hal’ini gerektiren durumlar gibi konuları, kendi alanları açısından ele almışlardır. Fukaha da devlet yönetimine ilişkin hükümleri tespitle ilgilenmişlerdir. Günümüzde siyaset bilimi, siyaset felsefesi gibi ilimlerin ortaya çıktığı; bunların sistematik kelamda doğrudan ele alınmayan meseleler içerdikleri görülmektedir. Örneğin, egemenlik; teokrasi, demokrasi, nomokrasi, hukukun egemenliği kavramları bunlardandır. Tüm bu kavramlarla halifelik anlayışının karşılaştırılması, siyasi alana yansıtılmış bir anlayış olarak “Allah’ın hâkimiyeti” kavramının yeniden değerlendirilmesi, kelamın güncellenen bir meselesi olacaktır.
Anlaşılacağı üzere, sosyal kelamın buradaki tanımı, hristiyan kelamcıların tanımından farklıdır. Çünkü sosyal kelam, kelam olmak için farklı bir muhtevaya sahip olmalıdır. Çünkü İslam’da dinî olan ile kelamî olan aynı çerçeveye tekabül etmemektedir. İslam’da ahkâm ve akaid ayrı kavramlara, ayrı alanlara tekabül etmektedir. Bu bakımdan insan ilişkileri, birey-toplum ve siyasi iktidar arasındaki hukuki kurallar, dinî açıdan ele alındığında teoloji niteliği taşımamaktadır. Çünkü o, tamamen, fıkıh ilminin konusu içinde de kalabilir. Ya da çevre sorunları ve insan-doğa ilişkileri dinî bir yaklaşımla incelenmesi, Hristiyan ilim adamlarınca çevre teolojisi, teolojik ekoloji olarak nitelenebilir. Oysa bu, İslam ilim tasnifi açısından belli bir teolojiye işaret etmeyebilir.  Çünkü incelenen konu tamamen fıkıh ilminin kapsamında kalabilir. Oysa bu konunun kelami açıdan da incelenmesi gerekir ve bu, çevre teolojisi dediğimiz şeydir. Dolayısıyla çevre teolojisi, çevrenin dinî öğretiye dayalı bir şekilde incelenmesine ek olarak farklı bir yaklaşımı gerektirir. Bu da kelamî yaklaşımdır.
Aynı şekilde sosyal kelam da topluma ve birey-toplum ilişkilerine, toplumda mündemiç olan siyasi güç ve kurala dinî öğreti temelinde yaklaşmaktan ibaret değildir. Çünkü tüm bunlar tamamen fıkıh ilminin içerisinde kalınarak da yapılabilir. Bunun sosyal kelam olması için kelam ilminin doğrudan bir uzanımı olması gerekir.


RECEP ARDOĞAN




İÇERİK OLARAK SOSYAL KELAM



sosyal kelam dâhilinde bazı çalışmalar


“Kelami Açıdan İnsan Haklarını Temellendirme Sorunu” (Doktora tezi, danışman: Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN, A.Ü. SBE), Ank. 2003.

“İslam’da İnsan Haklarının Teolojik Değeri”, İnsan Haklarında Yeni Arayışlar Sempozyumu (27-29 Mayıs 2006), İst. 2006. ss. 277-304.

“İnsan Haklarına Saygının Yükseltilmesinde İslâmî Teolojinin Rolü”, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, XLV/2, Ank. 2004, ss. 83-111.

“Teorik Temeller ve Tarihsel Gerilimler Arasında İslâm Kültüründe Siyasal Muhalefet”, Cumhuriyet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, VIII/2, Sivas, 2004, ss. 171-189.

“Kelâmî Açıdan İmanın Mahiyeti ve Din Özgürlüğünün Muhtevası”, Diyanet İlmi Dergi, XLI/1, Ank. 2005, ss. 47-80.  http://ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/2005_c41/2005_c41_1/2005_c41_1_ARDOGANR.pdf

“İnsan Haklarını Doğal Hukukla Temellendiren Görüşlere Kelâmî Bir Yaklaşım”, Diyanet İlmi Dergi, XLII/3, Ank. 2006, ss. 95-120.                    http://ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/2006_c42/2006_c42_3/2006_c42_3_ARDOGANR.pdf

“İslâm Açısından Sivil İtaatsizliğin Teorik Temelleri” Toplum Bilimleri Dergisi, V/9 (Ankara 2011), ss. 51-72.

"Ekolojik Düzeni Okumada İki Yanlış: Sosyal Darvinizm ve Öjenik", KSÜ İ.F.D., IX/XIIX (Kahramanmaraş 2011), ss. 1-35.

“Kelamî Açıdan Gayr-İ Müslimlerle Dostluk: Kur’an’da Nehye Konu Olan Dostluğun Psiko-Sosyal Sakıncaları”, Toplum Bilimleri Dergisi, V/10 (Ankara 2011), ss. 55-68.

"İslam'da Çevre Teolojisinin Pratiğe Yansıması:  Çevre Ahlakı", Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, II/3 (Malatya 2012), ss. 115-143.

"Kelamî Açıdan Birey-Siyasî Güç İkileminde Bireysel Özgürlük", KSÜ İ.F.D., X/XX (Kahramanmaraş 2012), ss. 1-38.

Sekülarizm, İslâm ve İnsan Hakları”, İnsan Hakları ve Din Sempozyumu (15-17 Mayıs 2009), Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Çanakkale, 2010, ss. 320-362.

“Tüketim, Nüfus ve Çevre Sorunları: Orantısız Denklem” Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi (Tüketim Toplumu ve Çevre Özel Sayısı), I/IV (2012), ss.

“İnsan Haklarının İki Tasnifine İlişkin Bir Şerh”, İnsan Hakları Araştırmaları, sy. 6, İst. 2006, ss. 9-42.

“İnsan Haklarının Kavramsal Çerçevesi”, İnsan Hakları Araştırmaları, sy. III/5, İstanbul, 2006, ss. 9-42. 

“Barış ve Özgürlük Medeniyetinin Adı: İslam”, Ay Vakti Dergisi, sy. 82-84 (Medeniyet Özel Sayısı), İst. 2007, ss. 69-86.
             https://drive.google.com/file/d/0BwQLnp3L-2-GMDVLVEhJd3NFVWc/edit?usp=sharing
“Kur’an Açısından Din Özgürlüğünün Temelleri”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi , sy. 21, 2013, s. 307-338.
                    https://drive.google.com/?tab=Xo&authuser=0#folders/0BwQLnp3L-2-GcEpZN3RUNXowLVk
               https://docs.google.com/file/d/0BwQLnp3L-2-GX0JXcFhCMno4cTg/edit



Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar